
Agos Genel Yayın Yönetmeni Hrant Dink, 19 Ocak 2007’de Şişli Osmanbey’de uğradığı silahlı saldırı sonucu hayatını kaybetmişti. Dink, öldürülüşünün 16. yılında bir kez daha karanfillerle anıldı.
Sebat Apartmanı’nın önünde toplanan binlerce yurttaş tarafından sık sık “Biz bitti demeden bu dava bitmez”, “Hrant için, adalet için”, “Hepimiz Hrant’ız, hepimiz Ermeniyiz”, “Yaşasın halkların kardeşliği” sloganları atıldı.
Anmada her yıl olduğu gibi Dink’in fotoğrafının yer aldığı pankartta “İnadın, umudun, cesaretin bizimle. Seninleyiz ahparig. Buradayız 16 yıldır” yazıldı.
Hrant’ın arkadaşları adına konuşma yapan Bülent Aydın, “Önceden bilinen cinayet neden engellenmedi? İkinci davayı da kılıfına uydurup dosyayı kapatmak istiyorlar. Ama Adalet henüz yerini bulmadı” dedi.
GEZİ TUTUKLULARI ADINA MESAJ OKUNDU
Anmada Gezi davasında tutuklu bulunanlar da anılırken tutuklu Çiğdem Mater’in şu mesajı okundu:
“Orada olan sizler lütfen yanı başınıza orada olmak isteyip olamayan bizleri, hapistekileri, sürgündekileri, on binleri ekleyin. Sebat Apartmanı önünde sadece Hrant Dink’i anmıyoruz. Memleketin yüz küsür yıllık sessizliğine ses veriyoruz.
Sessizliğin suça ortak olduğunu fark etmiş olanlar olarak buradayız. Bizi acılarda akraba edenlere inat buradayız, bir aradayız. Sevgili Rakel Dink’in tarihi tespitiyle: Bizi acılarda akraba edenlere inat buradayız, bir aradayız.
Son iki yıldır sizlerler beraber olamadım ama biliyorum ben ve benim gibi o meydanda olamayan tüm arkadaşların sesi o meydanda yankılandı.
Özgürlükleri elinden alınan Hrant’ın tüm arkadaşlarıyla Selahattin, Osman, Gültan, Sebahat ile o meydanda olacağız, ‘Buradayız ahparig’ diyeceğiz.”
TAM 16 YIL GEÇTİ…
Bu seneki anma konuşmasını ise yönetmen Emin Alper yaptı. Alper konuşmasının satır başları:
“Bugün tam 16 sene oldu. Yine içimiz buruk, yine adaletin tam manasıyla tecelli etmediğine inanarak, o katilleri yaratan karanlığın hiç dağılmadığını, belki de daha da koyulaştığını bilerek yine burada onun gövdesinin ebedi olarak sessizce uzanıp kaldığı kaldırıma toplandık.
Hrant Dink’in katledilişinin üzerinden tam 16 yıl geçti. Osmanbey kaldırımlarında yatan dostumuzun yarasından hâlâ kan sızıyor.
İnsanlığın hikayesi değişmek zorunda ve onu biz değiştireceğiz. Önce dayanışarak ve yan yana durarak sonra da çoğunluğa seslenerek. Ona ‘sen bizsiz değil bizimle birlikte mutlusun’ diyerek.
Biz sana nefret duyan ötekin değil seni çoğaltan zenginliğiz. Nefretin sadece bizi değil seni de bitiriyor. Güçlünün zayıfı ezdiği, insan onurunun ayaklar altına alındığı, sömürü ve ayrımcılığa dayalı bu sistemi biz kurmadık ama onu hep birlikte alaşağı edebiliriz. Karşında düşman değil dost var. Her sabah uyandığında karşında kardeşini göreceksin.
FAŞİZME İNAT KARDEŞİMSİN HRANT
Sırtını ona yaslayacak ve acıdan, kandan, sömürüden beslenen muktedirlere, kendi çarkları dönsün diye düşmanlaştıranlara, koltuklarını korumak için masum insanları birbirlerine karşı kışkırtanlara ‘dur’ diyeceksin. Birlikte yaşamak, nefreti bu toprakların dibine gömmek imkansız değil.
Hep bir ağızdan ‘faşizme inat kardeşimsin Hrant’ demek için buradayız. Yarın nasıl hep bir ağızdan kadın, Alevi, Kürt, gay ya da trans olacaksak bugün de övünçle, gururla ve inatla hepimiz Hrantız, hepimiz Ermeniyiz diye haykırmak için buradayız.
Tarih yazan kalemleri katillerin elinden almak, kardeşliğin hikayesini birlikte yazmak için buradayız. O halde bir kez daha yeniden ve hep bir ağızdan: ‘Faşizme inat kardeşimsin Hrant’.”