Kıbrıs Postasi TV’ye konuşan AKEL partisinin aday gösterdiği ve Avrupa Parlamentosu milletvekilliğine seçilen Niyazi Kızılyürek, AB’nin Kıbrıs sorununa “çok olumlu bir şekilde yaklaşmadığını” ifade ederek “AB 2004 yılında Annan planı çerçevesinde bir çözüm beklerken bu gerçekleşmedi. Ne yazık ki o zamandan bu yana bir çözüm bulma fırsatını kaçırdık” dedi. Bunu akılda tutarak, AB’nin “Kıbrıs sorununa yönelik aktif bir politikası olmadığını” söyledi ve bunun bazı durumlarda Kıbrıslı Türkleri Avrupa entegrasyon çabalarının dışında bıraktığını kaydetti. Bununla birlikte, “Kıbrıslı Türkler AB vatandaşı oldukları düşünülürse, AB onların sorunlarıyla ilgilenmek zorundadır. Bunu talep etmemiz önemlidir.” diye ekledi.
Niyazi Kızılyürek Kıbrıslı Türkleri ilgilendiren ve AB’nin iyileştirmek için çalışabileceğini düşündüğü bir dizi konudan bahsetti. “Örneğin Yeşil Hat Tüzüğü hiçbir zaman tam olarak uygulanmadı. Kıbrıslı Türkler ürünlerini Avrupa pazarına sunduklarında sorunlar ortaya çıkıyor.” dedi.
HELLİM PEYNİRİ AYRINTISI
Kızılyürek, “Hellim Kıbrıslı Türkler için ana ihraç ürünüdür. Aksilikler ve zorluklar olabilir ama uzun vadeli düşünmek gerekir” dedi. Haberi yapan Cyprus Mail Gazetesi konu ile ilgili şu bilgilere yer verdi:
‘Bu amaçla, Kuzey Avrupa Birliği Koordinasyon Merkezi Başkanı Selçuk Yörükoğulları bu ayın başlarında yaptığı açıklamada, kuzeyden AB’ye hellim ihracatının Haziran ayında başlamasını beklediğini söylemişti. Türk Kıbrıs Ajansı’na (TAK) konuşan Yörükoğulları, dört Kıbrıslı Türk şirketin üretim tesislerinin menşe adı korumalı (PDO) hellim üretebileceğine dair sertifika aldığını ve 15 çiftliğin de PDO’ya uygunluk ve hastalıktan ari olduğuna dair sertifika aldığını söyledi. Avrupa Komisyonu’nun gelecekte Kıbrıs Türk helliminin AB standartlarını karşılamasını sağlamak amacıyla süt ve hayvan yemlerindeki kalıntıları analiz etmek için kuzeyde bir laboratuvar kurmaya hazırlandığını söyledi’.
Kızılyürek hellimin yanı sıra Avrupa Parlamentosu’nun dikkatini Kıbrıslı Türklerin AB’nin Erasmus değişim programından dışlanmasına da çekti. Avrupa Parlamentosu Kültür Komitesi bu durumu “kabul edilemez” olarak nitelendirmiş ve Kıbrıs Cumhuriyeti’nin Kıbrıslı Türkleri dışlamasını haklı göstermek için sunulan gerekçelerin “ne yeterli ne de ikna edici olduğunu” belirtmişti.