Teftiş Kurulu raporuna göre, yönetici olarak devam etmesi durumunda soruşturmaya konu davranışların çalışma düzenini olumsuz etkileyebileceği için yöneticilik görevinde değişiklik yapılması gerektiği belirtildi. Ancak sadece disiplin cezaları verildi ve hiçbir idari işlem yapılmadı.
“ADALET TERAZİSİ NE ZAMAN BU KADAR ŞAŞTI?”
Eğitim-İş Genel Başkanı Kadem Özbay konuyla ilgili açıklamalarda bulundu. Özbay, “Adaletin terazisi ne zaman bu kadar şaştı? Disiplin suçları sabit olan bir yönetici nasıl görevine devam edebilir? Baskılarla nasıl soruşturma raporu etkisiz hale getirilebilir?” şeklinde sorular yönelterek, “Görüyoruz ki, iktidar partisi milletvekili, cemaatler, sendika yöneticileri ve Milli Eğitim Müdürü bu sürece müdahil olmuş ve okul müdürünün görevden alınma kararının değiştirilmesine katkı sağlamıştır” dedi.
“KAMU GÖREVİ KİŞSEL MENFAAT ALANI DEĞİL”
Özbay, kamu görevinin kişisel menfaat için yapılmadığını vurgulayarak, “Okul, siyasi ve cemaat bağları olan kişilerin korunacağı bir yer değildir! Eğitimde ahlaki değerlerin, liyakatsizliğin ve usulsüzlüğün önüne geçmeye çalışacağız. Eğitim-İş olarak bu hukuksuzluğun üzerine gideceğiz” şeklinde konuştu.
İl Milli Eğitim Müdürlüğü ve Valiliğe çağrıda bulunan Özbay, “Bu kişi derhal görevden alınmalı, hukuki ve idari işlemler tam olarak uygulanmalıdır. Aksi takdirde, yasal süreci işletecek ve gerektiğinde yargıya başvuracak ve kamu vicdanında bu konunun kapanmasına izin vermeyeceğiz” ifadelerini kullandı.
“KORUNUYOR”
Cumhuriyet’e konuşan Özbay, “Mevzuata uymamak, haksız kazanç elde etmek, çalışanlara baskı yapmak… Her şey var. Suçu sabit olmasına rağmen aynı okulda yöneticilik görevinde tutulmaya çalışılıyor. Cemaat ve iktidar milletvekili tarafından korunmaktadır. Eğer muhalif olsaydı ve ceza alsaydı yöneticilik yapamazdı” şeklinde konuştu.